İŞTAHSIZLIK KRİZİ
Bahar geldi diyetisyen anne, oldu gezmeci anne… 2 haftada
dördüncü şehrimiz, tabiî ki bu dönemde oğlum da ben de en öksürüklüsünden en
sümüklüsünden bi güzel hastalandık. Çevre değişikliği, hava değişikliği,
yolculuk, yemek düzeninin değişmesi,
hastalık ve büyüme ataklarından biri bile iştahın azalmasında etkiliyken şuan
Tarık’ da bu etmenlerin hepsi mevcut. Her annenin başına gelen iştahszılık
krizinin tam ortasındayız ve kilo vermeye başladı. Önümde 3 seçenek var ;
Seçenek 1: Zorla yedirebilirim. Fiziksel olarak ondan daha güçlüyüm,
oturturum önüme, alırım kaşığı elime, zorlayarak yedirebilirim. Ya da elimde lokma her gülmesinde, konuşmak için
ağzını açtığında ya da başka bir şeye odaklandığında ağzına yemeği sokuşturmaya
çalışabilirim.
Muhtemel sonuç: Muhtemelen bu kriz anında
kilo kaybetmeyecektir ama daha kalıcı yeme davranış bozukluğuna sebep
olabilirim. Çocuğum yemek yemeyi ve kötü hissi ( küçük düşme, fizksel zorbalık,
vücuda müdahale vb.) eşleştirmesine sebep olup yemeyi tamamen rededebilir.
Seçenek 2: Zayıflamasın diye tüm yasakları
kaldırabilirim. Tarık 1 yaşına kadar pekmez haricinde hiç tatlı yemedi. Şuanda
( 22 aylık) da mümkün olduğunca paketli gıdalardan, fast food yiyeceklerden,
abur cuburdan uzak besleniyor birçoğunun tadını bilmiyor. Hiç yememesinden daha
iyidir deyip eline bir çikolata tutuşturabilirim.
Muhtemel sonuç: muhtemelen bu kriz anında
zayıflamayacak hatta sonrasında kilolu bir çocuk da olacaktır. Bu vakte kadar sağlıklı yeme davranışı
kazandırmaya çalıştığım çocuğuma, önermediğim yiyecekleri kendi elimle verdiğimde kafası
karışacaktır. Hazır gıdaların birçoğunda bulunan bağımlılık yapan katkı
maddelerine maruz kaldıktan sonra iştahı yerine gelse dahi o paketli besinleri
yine isteyecek ve bu sefer abur cubur krizi başlayacaktır.
Seçenek 3: sabırla sessizliğimi koruyabilirim: Onun yemek kaprislerini, açlıktan kaynaklı hırçınlıklarını, gözümün önünde
hafiflemesini her zaman severek yediği çorbalara iğrençmiş gibi davranmalarına
sessiz kalabilirim. (çok zor ! ) kesin yer diye yaptığım yemekleri ağzına
bile almamasından kaynaklı hayal kırıklığı yaşarken, peki oğlum deyip önündeki tabağı sakince
kaldırabilirim. Tek besin ağırlıklı beslenme isteğine ( şuan karpuzla sürekli
hasret gideriyor) boyun eğebilirim.
Muhtemel sonuç: Bu kriz 10 gün sürer ve muhtemelen kilo
verecektir. Dengeli beslensin aman
proteinini omega 3 ünü alsın diye üzerine titrediğiniz evladınız yaklaşık bir
hafta yetersiz beslenecektir. Gram gram
ne emeklerle geldiğiniz bu kilosunda bir anda azalma olacaktır. Çevreden ayy çoçuk iyice erimiş gibi laflar
da duyabilirsiniz. ( diğer seçeneklerde kilo kaybetmediği için yaşanılan kriz
çevre tarafından pek fark edilmez)
Elbet bal yiyen bir gün baldan usanacaktır.
Tepki verilmedikçe aşık olduğu besinden en fazla 10 gün sonra ayrılacak. Daha
makul miktarda yemeye başlayacaktır. İştahı yavaş yavaş yerine gelecek, iğrenç bulduğu çorbayı önceden ciddi tepkiler
gösterme gereği duymadığı için hiçbir şey olmamış gibi yeniden, severek
tüketmeye başlayacaktır. İştahszılık
krizi sonrasında da çocuk için doğrular ve yanlışlar değişmeyecek, kalıcı
hatalara sürüklenmeyecektir.
Ben 3. Seçeneği seçtim. Şuan sabırla sukunet
ile ana oğul iştahsızlık krizinin geçmesini bekliyoruz. Hadi bana kolay gelsin…